Vaziyeti Fed Kurtarabilir

GSYH hesaplamasındaki yöntem değişikliğinin zamanlamasına takıldım. Gündem bu kadar yoğunken, aceleye gerek var mıydı? TÜİK’te de TCMB’de de nitelikli ekonomistler var. Bu kadar majör bir olay açıklanmadan önce iki kurum arasındaki iletişim nasıldı? Sanayi üretimi rakamlarıyla yeni metoda göre hesaplanmış büyüme rakamları arasındaki tutarsızlık, tasarruf oranının yüzde 24 olması, küresel kriz yılı olan 2009’un baz yıl olarak alınması gibi konuların daha iyi açıklanması gerekiyor. Bu mevzulara somut açıklamalar gelmeden TÜİK’e yönelik eleştiriler devam eder.

Türkiye ekonomisini çok yakından ilgilendiren petrol fiyatı 2016’nın zirve seviyelerinde dolaşıyor. Petrol fiyatı üç haftada yüzde 30 arttı. OPEC ve OPEC dışındaki üretici ülkelerin arzı kısacak olmaları fiyatı destekliyor. OPEC ülkeleri üretim kotasını genelde aşar. Bu aşımlara bir cezai yaptırım da olmaz. Petrol piyasasında pozisyon alan spekülatörler, ‘‘Üye ülkeler alınan karara bu sefer ya riayet ederlerse’’ mantığıyla satış pozisyonu almaya çekiniyorlar. Piyasa oyuncuları üye ülkelerin üretimlerinde azaltım görene kadar petrol fiyatı dengeli durabilir. Hem doların hem de petrol fiyatının güçlü olmasının Türkiye ekonomisine bir faydası yok. Bu zor küresel denklemi biraz basitleştirecek kurum Fed gibi gözüküyor.

Türkiye gibi dış finansman ihtiyacı yüksek olan ülkeleri, Fed’in faiz politikası ve bu politikaya göre şekillenecek olan dolar seviyesi yakından ilgilendiriyor. Trump’ın olası politikalarının enflasyon beklentilerini harekete geçirmesi piyasa faizlerini yükseltiyor. ABD ekonomisi çok iyi olmasa da iyi bir performans gösteriyor. İşsizlik oranındaki düşüş hemen göze çarpıyor. Fakat bu düşüşe, ücret ve enflasyon artışı eşlik etmiyor. Fed’in Ekonomik Beklenti Raporuna göre bugünkü olası faiz artışından sonra 2017’de 50 baz puanlık faiz artırımı makul duruyor. Fed’in istikrarlı ve tutarlı görüşlere sahip olan üyeleri de Trump’ın genişletici maliye politikası söylemine dikkatli yaklaşıyor. Fed’in 2016’da faizi 100 baz puan artıracağı düşüncesiyle 2015 sonunda beklentiler raydan çıkmıştı. 2016 sonu itibarıyla beklentiler en azından stabil duruyor. Piyasa beklentileri ve ekonomik tahminler uç noktalarda değil. Başkan Yellen bugünkü basın toplantısında, Fed’in faiz politikasıyla ilgili ser verip sır vermeyebilir. 2017’deki faiz artırımlarının ekonomik verilere bağlı olacağına vurgu yapabilir.

2016’ya içeride Rusya kriziyle başladık. Ocak-şubat döneminde dünya piyasaları da yangın yeriydi. Şubat ayının sonlarından itibaren global piyasalar toparlandı. Şubattan sonra da kendi sorunlarımızla uğraşıp durduk. 15 Temmuz’daki darbe girişimi çıkardığımız sorunların en büyüğüydü. O tarihten sonra bir daha toparlanamadık. Yıl moralsiz bitiyor. 2016’nın başında; Avrupa Merkez Bankasının politikası, Çin ekonomisinin durumu, Fed’in faiz artırımlarıyla ilgili öngörü yapmak zordu. 2017’de siyasi ve ekonomik açılardan denge yakalayabilirsek büyük bir başarı olur. Trump’a rağmen, dış gelişmeleri tahmin etmek 2016’ya göre daha kolay gözüküyor.

 

Doç. Dr. Atılım Murat

14/12/2016 tarihinde eklendi.
Tüm Blog